Gezi Yaptık

Ankara’da Alternatif bi Mekan

Zaman zaman olmaz mı hepimize bugün nereye gitsek diye düşündüğümüz. Ankara’da her sohbet ortamında konu dönüp dolaşıp aynı yere gelir. Ankara arkadaşlarla güzel, bi İstanbul değil ki, bi sürü gidecek yer olsun, bi boğazımız mı var sanki; ardından takip eden klasik soru “Neresi var ki gidecekı” Olmaz mı var tabi.

Bi cuma günü maç öncesi fotoğraf çekmek için kendimi Ulus güzargahında buldum. Gençlik Parkı, 19 Mayıs Stadyumu derken epey bi vakit geçmiş, ben de yorulmuşum. Ne yapsam diye düşünürken aklıma Ankara Palas’taki fotoğraf sergisi geldi. “Ankara’dan Yükselen Işık: Othmar Pferschy Fotoğrafları” sergisi, sergi daha 20 Mayıs’a kadar açık herkese tavsiye ederim. Sadece Ankara fotoğrafları değil Türkiye’de uzun süre yaşamış olan Othmar’ın Türkiye’nin bilumum yerini belgelediği fotoğrafları Ankara Palas gibi bir atmosferde görmeye değer.

Neyse konumuza dönelim, maalesef Ankara Palas’ın yemek içecek servisi yokmuş. Kendimi yine oturacak bir yer ararken buldum. Tekrar başladığım yere dönmüştüm, Tren Garı.

En son İstanbul’a giderken iki sene önce gelmiştim gara. Şimdi ise başka bir nedenle soluklanacak bir yer olsun diye aranırken Gar Pastanesini buldum ya da kendimi orada buldum. Bir taraftan televizyondan yükselen meclis gündemi (o gün cumhurbaşkanlığı seçim günüydü), diğer taraftan yükselen rakı kokusu.

Gar lokantası ve pastanesi, iki ayrı bölümden oluşan bir yüzü sokağa diğer yüzü tren raylarına bakan bir mekan. Lokanta bölümünde içerde oturduğunuzda eski ahşap döşeme, kristal avizelerle aydınlanmış loş bir mekan sımsıcak sizi sarıyor. Diğer tarafta eğer televizyonla ilgilenmiyorsanız trenlerin bulunduğu bölüme oturacak olursanız; gelen giden yolcular, o koşuşturmacada sizin o durağanlığınız bir rahatlama hissi veriyor. Garlar arada kalmış mekanlar, işte burası da tam anlamıyla o hissi veriyor. Aradalık. Kendime söyle sordum, Ankara mı burası? Evet gerçekten Ankara, tam da kalbi cumhuriyet kokuyor hava. Garlarda zaman ne kadar değerlidir, ama sanki zaman donmuş burada.

İşte bu düşünceler içindeyken bir taraftan nostaljik Uludağ gazozumu yudumluyordum. Türk kahvesi sevenlere de müjde, çok güzel kahve yapıyorlar, öyle arçelik makina kahvesi değil halis muhlis cezvede türk kahvesi. Eğer boş bir zamanda giderseniz de fal bile bakan oluyormuş, denemedim onların yalancısıyım 🙂

Ebru

Share
Published by
Ebru

Recent Posts

PCV Nedir?

Positive Crank Case Ventilation, 1960'lı yıllarda geliştirilmiş, yağ karterini ve motor bloğunu verimli olarak havalandıran,…

2 sene ago

Vervaco Kanaviçe Kitleri

Eğer ABD'de online alışveriş yapacak olursaniz, Craftmar Vervaco Shop öneririz. Burada çapraz dikiş projeleri ile…

5 sene ago

Palm Springs-Joshua Tree

Çöl sıcağında yürümek belki favori tatiliniz olmayabilir ama eğer günün birinde Palm Springs'e gitmek varsa…

5 sene ago

Vancouver – Whistler

Vancouver'ın güzel bir şehir olduğunu daha önce defalarca kez duymuştum, ama bu şehirde aradığım birçok…

5 sene ago

Teksas Hillcountry

Bundan 1 sene önce sorsanız Texas denince aklıma ilk gelen; kovboylar, git git bitmeyen uzun…

6 sene ago

New Orleans – Destin

Bu sene yaz tatilini Amerika'da geçireceğimiz belli olunca acaba deniz tatili için hem Dallas'a yakın…

6 sene ago