Özbekistan-Taşkent, Semerkant, Buhara

by yaww

 

 

Özbekistan, SSCB’nin dağılmasından sonra cumhuriyet olmuş ve her ne kadar diktatörlükle yönetildiği söylense de komünist düzenin alıntılarını halen görebileceğiniz özgür, ekonomisi oldukça kapalı bir ülke. Başlıca geçim kaynakları pamuk, doğalgaz ve turizm. Dolayısıyla sizin de ziyaretiniz ülke ekonomisi için önemli 🙂

Özbekistan’a Türk ve Özbek Hava Yolları ile ulaşabilirsiniz. Ülkeye girişiniz özellikle kabin bagajı dışında bagajınız varsa, kalabalık ve sistem yavaşlığından dolayı 1-2 saati bulacaktır. Seyahat planınızı yaparken Taşkent’te 1-2 gün, Semerkant’ta 1-2 gün ve Buhara’da 1-2 gün geçirecek şekilde yapmanızı tavsiye ederim.  Özbekistan, fakir ama gururlu bir ülke. Yani temiz, güvenli, insanları bozulmamış ve çok ucuz. Dolayısıyla adını ilk duyduğunuzda aklınıza gelebilecek hastalık ve güvenlik endişelerini hemen kafanızdan silin. Günün her saati her yerde özgürce dolaşabilirsiniz.

Özbekistan diyince akla elbette dünyanın Büyük İskender’den sonra en büyük fatihi sayılabilecek Amir Timur geliyor. Komutanı Esenboğa ile Ankara sınırlarına dayanmış, aksayan bacağı sebebiyle Timurlenk’te denen bizim bildiğimiz Timur, Özbektir ve mezarı da Semerkant’tadır.

Giderken yanınıza çok temiz ve lekesiz USD veya EUR almayı ihmal etmeyin, kredi kartı sadece büyük otel ve 3-4 restoranda geçerli. İşte size ilk eğlence; en büyük banknot 1000 sum, yani 70 cent civarında. Dolayısıyla 100 USD bozdurduğunuzda yanınızda iki tomar para ile gezmeniz ve buna alışmanız gerekecek.

 

 

 

Ülkenin başkenti Taşkent, turistik açıdan çok fazla değer barındırmıyor. Amir Timur ve Sanat Müzesi (Musee Iskust) görülebilecek müzeler, her ne kadar fazla bir içerik olmasa da. Ancak özellikle bahar ve yaz aylarında gözalıcı yeşilliği ve parkları ile uzun yürüyüşler yapabileceğiniz güzel bir şehir. Gezilebilecek diğer yerler Oloy ve Chorsu pazarları, TV kulesi ve Japon Bahçeleri. Ayrıca Chorsu (Çorsu) pazarın yanında ufak bir tarihi medrese de var. TV kulesinde ufak bir rüşvet ile en tepeye, açık alana çıkabilirsiniz. Cumartesi gecesi mutlaka Kt Komba gece kulübüne gidin. Pub-restoran olarak Chelsea, Irish ve J Smokers; restoran olarak da Izumi(Japon), Karavan(Özbek), Bistro(Italyan), Dar(karışık), Dudek(Çek), Sato-Marakeş(Fas)  tavsiye ederim. Diğer gece eğlencesi mekanları ise disko-bar tarzı Niagara ve Shambala. Daha basit yerleri sevenler FM Bar ve Diplomat’ı deneyebilirler. Taşkent’te tüm yerleri buraya tıklayarak indirebileceğiniz Google Earth dosyasında işaretledim.

Özbek yemeklerini merak edenler, Karavan restoranda Lavaş Karavan, Özbek pilavı (üzerinde az miktarda Kazı denen at eti de geliyor), Borı çorbası ve soğuk et tabağı sipariş edebilirler.

Memnuniyetle kalabileceğiniz oteller benim tercih sırama göre Radisson SAS, Dedeman, Tashkent Palace, Markaziy, Intercontinental ve Grand Mir. Taksi diye bir uygulama yok, elinizi kaldırıp duran ilk arabayla pazarlık edip biniyorsunuz. Her ne kadar Özbekçe ve Türkçe ancak %20 benzer olsa da bir şekilde anlaiıyorsunuz. şehrin her yeri polis dolu olduğundan pasaportunuzu ve otelden aldığınız registrasyon kağıdını yanınızda taşıyın ve polislerin yanında yabancı dil konuşmayın ki devamlı kontrol etmesinler.

Şimdiden söyleyelim, halı alacaksanız Taıkent’ten değil Semerkant veya Buhara’dan alın.

Bu arada mutlaka ama mutlaka Taşkent metrosunun 3-4 istasyonunu görün. Moskova metrosundan sonra dünyanın en güzel metrolarından birisi. Fotoğraf çekmek yasak !

 

Eğer vaktiniz varsa ve sizi götürecek bir araç bulursanız, 1 saatlik mesafedeki Çirvak gölü ve Beldersay ( http://www.beldersay.uz ) dağını da ziyaret edin. Beldersay, tek ancak uzun pisti olan ve iki liftle hizmet veren güzel bir kayak merkezi. Kayak ve elbise de kiralayabilirsiniz. Dağ ziyaretinizde Sky Village ve NBU tesislerinde gize bir dağ evinde kalabilirsiniz. Göle yazın giderseniz, çok muhteşem olmasa da yüzebilir ve çok ucuza Jetski kiralayabilirsiniz.

Taşkent’ten 3,5 saat süren bir otomobil veya tren yolculuğu ile Semerkant’a varabilirsiniz. Tren sabah 7’de kalkıp, akşam 17’de dönüyor, dolayısıyla günü birlik kısa da olsa bir tur için de şansınız var. Semerkant’ta President veya Afrodizyap Otel’de kalabilirsiniz (mutlaka başka oteller de var). Semerkant, ıpek Yolu’nun üzerinde yer alan ve yıllarda Amir Timur’a ev sahipliği yapmış çok tarihi bir kent.

Günü birlik bir gezi için sırasıyla Registan Square, Gur-Emir (Amir Timur’un mezarı) ve Shah-i-Zinda görülmesi gereken yerler. Daha fazla vakti olanlar Ulubek Observatory, Ulubek Medresesi gibi ilave yerleri de görmeliler. Registan Square’de hediyelik eşya alabilirsiniz. Ayrıca biraz şehir dışında ağaçlardan elle papirus yapıp bunlar ile hediyelik eşya üreten bir yere gittik ancak adını hatırlayamıyorum.

Gur-Emir, Amir Timur’un ve oğulları ile torunlarının mezarını bulunduran yer. Anlatılan hikaye 1940’lı yıllarda mezarın gerçek olup olmadığını anlamak için açıldığı ve kemiklerin Moskova’ya götürüldüğü; burada incelenince Amir Timur’un yaralı olan kol ve bacağından onun olduğunun tespit edildiği. Ancak mezar açılınca içinde “bu mezar açılırsa barış bozulur” yazılı bir kağıt çıktığı ve 3 gün sonra 2nci Dünya Savaşı’nın başladığı anlatılıyor, bir Indiana Jones hikayesini andırmasına rağmen inanmamak için bir sebep yok. Savaş bitince kemikler yerine geri getirilmiş.

 

Semerkant’tan yine tren veya otomobil ile 2-3 saat süren bir yolculuk ile Buhara’ya varıyoruz. Trenle hiç gitmediğimden saatlerini bilmiyorum, otomobil de bozuk yollardan dolayı çok konforlu değil, ancak yapacak bir şey yok. Buhara’dan Taşkent’e dönüşünüzü uçak ile yapabilirsiniz. Araba ile 6 saat sürecek yol, uçak ile 40 dakika.

Buhara, turistlere Semerkant’tan daha çok hitap eden bir yer. Özellikle eski bedestenleri restore etmiş olmaları, han tarzı alışveriş merkezleri ve meydanlar oluşturmuş. Gezilecek yine 4-5 tane mekan var.

Daha detaylı yazıları aynı zamanda Defne’nin makalesindede bulabilirsiniz.

İyi yolculuklar,

Yavuz 2008

Benzer

Yorum yaz