Avusturya Zillertal-Arlberg’de kayak

by Defne

stanton2 stanton1

2007 Mart ayının ilk haftasında Avusturya’nın birçok güzel kayak merkezlerinden ikisinde kayak yapma fırsatımız oldu. Oldukça şanslıydık hem hava çok güzeldi hem de kar durumu. Planlarımızda da hiçbir terslik yaşamadık.

4 günlük bu kayak tatili, Munih’e erken saatte uçmamızla başladı. Oradan kiraladığımız arabamızla Munih’e sadece 2 saat uzaklıktaki Avusturya’nın Zillertal Arena (Mayrhofen) bölgesine varmamız öğleni buldu. Arabamızdaki navigasyon cihazı sayesinde yolu oldukça kolay bulduk. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Bu cihaz gezimizin tüm aşamalarında bizi haritaya bakmaktan ve kaybolmaktan kurtardı.

Vakit kaybetmeden, önceden ayarladığımız pansiyona ( www.ferienhotel-joerglerhof.at) eşyalarımızı bırakıp, yarım gün de olsa kaymak için pistlere gittik. Bizden önce varıp çoktan kaymaya başlamış olan Pınar ve Craig arkadaşlarımızla buluştuk ve kayağa başladık. Hava oldukça güneşli olmasına rağmen yüksek pistlerde oldukça kuvvetli rüzgar vardı. Bir süre kaydıktan sonra bazı pistleri fırtına sebebiyle kapattılar, diğer pistlerde biraz daha kaydıktan sonra kayak günümüzü bitirip pansiyona döndük. Bir aile tarafından işletilen oldukça samimi ve ufak bir yerdi. Saunada biraz rahatlayıp dinledikten sonra otelde yemeklerimiz yedik ve araba ile kasaba merkezine indik. Orda da biraz gezinip bir şeyler içtikten sonra ilk günümüzü yorgun argın bitirdik.

 

stanton3 stanton4

İkinci gün diğer pistlerin ve güzel güneşli havanın heyecanıyla uyanıp kahvaltımızı ettik ve tüm gün kaydık. Bu günün akşamında arkadaşlarımızla yollarımız ayrıldı onlar Munich’e geri dönerken biz sonraki 2 günü geçireceğimiz Arlberg bölgesine doğru yola koyulduk. Otelimiz Lech kasabasındaydı. 2 saatlik bir araba yolculuğundan sonra otelimize vardık. O bölgedeki belki de son odayı bir haftalık yoğun araştırmalarım sonucunda bu otelde bulduğum için çok da emin değildim bizi nasıl bir şeyin beklediğinden. Ama yine şanslıydık çünkü çok hoş bir butik otelle karşılaştık.( www.sandhof.at) Odamız oldukça küçüktü ama bölgedeki oda fiyatları düşünülürse oldukça da hesaplıydı. Kaldığımız her iki otel de yarım pansiyondu ama bu ikinci otel gerçekten tam bir gurme menüsüne sahipti 🙂

Varır varmaz eşyaları bırakıp yemeğe indik daha sonra da tüm günün yorgunluğu ve ertesi gün bizi nasıl pistlerin beklediği heyecanıyla uyuduk. Ertesi sabah hemen otelin karşısındaki liftleri kullanarak pistlere ulaştık. Burası gerçekten daha önce gördüğüm yerlerden farklıydı. Bir kere Liftin ilk durağında bir sürü otel vardı ve insanlar otelden çıkıp kayaklarını ayaklarına geçirip kaymaya başlıyorlardı. Yani resmen pistlerin kenarlarında oteller vardı. Neyse biz günün ilk ve en heyecanlı kayakçıları olarak henüz hiç kayılmamış düzgün pistlerden kaymaya başladık. Ama günün ilerleyen saatlerinde düzgün bir pist bulmak hayal olacaktı. Tüm pistler mogul diye tanımlayabileceğimiz küçük küçük kar tepecikleriyle kaplıydı. Tecrübeli Avusturyalı kayakçılar için bunlar oldukça zevkli olmasına karşın bizim alışmamız biraz zaman aldı ama sonuçta biz de oldukça eğlendik J Lech bölgesindeki tüm pistlerden kayabilmek için hiç durmaksızın kaydık. 4 saat sonra kasabadan oldukça uzakta başka dağlardaydık ve yemek yemeye karar verdik. Arkasından ansızın bastıran sis bize zorlu anlar yaşattı.

Öncelikle otelimize dönebilmek için oldukça uzun yolumuz vardı ve elimizde harita ile kaybola kaybola, ara ara ski route adı verilen düz hatta yukarı tırmanış gerektiren rotalara gire çıka, düşe kalka 2-3 saatlik uzun, yorucu, bazen sinir bozucu ama çoğunlukla keyifli rotayı tamamladık. Bu arada yaşadığım sert düşüş, omzumdaki kocaman morluk, boynumdaki tutulma (ki 15 gün geçti hala tam iyileşmedi!) günün tuzu biberi oldu. Ama kim demiş kayak risksiz ve kolay bir spor diye… Sonuçta otele vardığımızda yeri öpecek kıvama gelmiştik J Bu yöredeki otellerin bir diğer güzel yanı kayak odaları. Otelde kalacak maksimum kişi sayısına göre hazırlanmış bu odalarda kayaklar için ve kayak ayakkabıları için ayrı yerler var. Kayak ayakkabılarını taktığınız özel metal askılar ısıtmalı böylece ayakkabılarınız ertesi sabah kuru ve sıcak sizi bekliyor oluyor! Gerçekten de hizmette sınır yok buna derler. Neyse tüm günün yorgunluğunu otelin bir diğer güzel bölümü olan ‘Wellness area’da yani sauna, buhar odası ve özel su yataklarının bulunduğu dinlenme kısmında attık. Üstüne yine leziz bir yemek ve kasabada kısa bir tur. Arlberg bölgesi Avusturya’daki en pahalı kayak bölgelerinden biriymiş. Bunu herhangi bir mağazaya girince anlarsınız. Kesinlikle alışveriş yapmanızı önermem hele de kayak malzemesi vb. Bu günümüzü de böyle tamamladıktan sonra ertesi sabah artık otelimizden ayrılma vakti geldi.

 

stanton5 stanton6

Erkenden St.Anton bölgesine hareket edip son günümüzde de o bölgedeki pistlerde kaydık. (Lech’ten St.Anton’a sadece 15 dakikada ulaşmak mümkün) Böylece Arlberg bölgesinde kayılmamış herhangi bir pist bırakmamış olduk J Şimdi aklıma gelen bir diğer tavsiye telsiz bulundurmanız. Gün içinde o kadar çok kere kullandık ki, herkes kendi hızında, kendi istediği pistten kayma özgürlüğüne sahip olmuş oluyor böylece. Rotalar çok uzun ve bölge çok geniş. Tabi ki en güzeli çok fazla ayrılmamak, başınıza ne zaman ne geleceği belli olmaz…

Bu son kayak günümüzün ardından artık kaslarımız 3.5 günlük zorlu eğitimin yorgunluğuna alışmış bir vaziyette St.Anton kasabasında bir tur attık ve Munih’e doğru yola koyulduk. Çok keyifli dağ yollarından 2 saatlik bir yolculuk sonucunda Munih’e vardık. Ordaki sevgili arkadaşlarımızla hoş bir sohbet ve güzel bir akşam yemeği ardından ertesi sabah erkenden geri dönüş yoluna koyulduk. Birçok güzel anı ile hem tatilimizi hem de kayak sezonumuzu noktaladık.

Kaymayı seven herkese kesinlikle tavsiye ediyorum.

Defne

 

Benzer

Yorum yaz